1 Gün: İSTANBUL – ZÜRİH – CENEVREİstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde uçuştan 3 saat önce hazır bulunmak suretiyle tamamlayacağınız bilet, bagaj teslim ve pasaport kontrol işlemlerinin ardından Pegasus Havayolları’nın PC947 sefer sayılı uçuşu ile saat 08:10 ’da Zürih’e hareket ediyoruz. Yerel saat ile 10:15‘de Zürih Havalimanı ‘na varışımızın ardından Zürih şehir turumuzu düzenlemek üzere hareket ediyoruz. Zürih panoramik şehir turumuzda Fraumünster Kilisesi, Grossmunster Kilisesi, İsviçre Ulusal Müzesi, Opera Binası, Zürih Gölü, Saat Kulesi, Eski Lonca Evleri, Zurich Altstadt (Eski Şehir) ve dünyaca ünlü mağazalarla çevrelenmiş hareketli ve renkli bir havası olan Bahnhofstrasse Caddesi panoramik olarak görülecek yerler arasındadır. Zürih turu sonrasında Cenevre‘ye hareket ediyoruz. Cenevre’ye varışımız sonrasında panoramik şehir turu. “İsviçre’nin Fransız’ı” olarak bilinen ve Cenevre Gölü kıyısında konumlanan Cenevre, tarihin, kültürün, bilimin ve doğanın birleştiği muazzam bir şehirdir. Uluslararası kuruluşların (CERN, Dünya Sağlık Örgütü, UEFA, FIFA, Birleşmiş Milletler) merkezlerinin Cenevre’de bulunması, şehri kültür ve idari açıdan merkezi bir konuma taşımaktadır. Müzelerin, parkların, tarihi anıt ve sokakların ve temiz havanın buluştuğu Cenevre ‘de gerçekleştireceğimiz gezi esnasında St.Pierre Katedrali, Cenevre’nin simgesi haline gelen ve 140 metreye kadar yükselen Jet d’Eau fıskiyesi ve Reform Anıtı başlıca görülecek yerler arasındadır. Cenevre şehir turumuzun ardından otelimize transfer.
2 Gün: CENEVRE – (Annecy Turu) – LYON – (Avignon Turu) – MARSİLYASabah kahvaltısı ardından otelden çıkış işlemlerimizi tamamlıyor ve Lyon ‘a doğru hareket ediyoruz. Yol üzerinde arzu eden misafirlerimizle birlikte ekstra olarak Annecy Turu (30 Euro) düzenliyoruz. İçinden geçen iki kanal ve Thiou Nehri sayesinde “Alpler’in Venedik‘i” unvanını alan Annecy kanal ve kanalları oluşturan sokaklar boyunca gezimizi gerçekleştireceğiz. Kanallardan oluşan yapısı ve dağlar ile göl arasındaki sıra dışı konumu sayesinde, ziyaretçilerini kendisine hayran bırakan Annecy‘de gerçekleştireceğimiz gezi sonrasında Lyon ‘a doğru olan yolculuğumuza devam ediyoruz ve Lyon ‘a varışımızın ardından panoramik şehir turumuzu düzenliyoruz. Fransa ‘nın gastronomi merkezi olarak zihinlerde yer eden ve Paris ile Marsilya ‘dan sonra Fransa ‘nın en büyük 3. kenti olan Lyon, tarih boyunca ipek üretiminin önemli merkezlerinden biri olması ile de bilinir. Ayrıca her yıl Lyon’da düzenlenen” Işık Festivali” sayesinde “Işıkların Başkenti” olarak da adlandırılır. Ağırlıklı olarak, Avrupa ‘nın en büyük Rönesans alanı olan ve aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi nde yer alan Eski Şehir (Vieux Lyon) bölgesinde yapacağımız gezi ve panoramik şehir turu sonrasında Marsilya ‘ya hareket ediyoruz. Yol üzerinde arzu eden misafirlerimizle birlikte ekstra olarak Avignon Turu (30 Euro) düzenliyoruz. 1309’dan 1377’ye kadar Katolik Papa’lara ev sahipliği yapan Rhone Nehri kıyısına kurulu şirin orta çağ kasabası Avignon, Avrupa ‘nın en önemli kültür şehirlerinden birisidir. Şehri, tarih boyunca saldırılardan koruyan ve günümüzde de Rhone Nehri taşkınlarına karşı savunma görevi gören Şehir Surları, UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi ‘nde yer alan Papalık Sarayı, Rhone Nehri üzerinde yer alan Avignon Köprüsü (diğer adı ile St. Benezet Kemeri) turumuz esnasında başlıca görülecek yerler arasındadır. Tur sonrası Marsilya’daki otelimize transfer.
3 Gün: MARSİLYA – (Provence Güzelleri Turu: Nimes & Arles) – NİCESabah kahvaltısı ardından Marsilya şehir turumuzu düzenlemek üzere otelden ayrılıyoruz. Fransa’nın 2. Büyük şehri olmasının yanı sıra Akdeniz ‘in en büyük ticari limanına sahip olan Marsilya’da gerçekleştireceğimiz panoramik şehir turu esnasında birçok alışveriş mağazasını, restoran ve cafeleri barındıran La Canebiére Caddesi ve Eski Liman başlıca görülecek yerler arasındadır. Marsilya şehir turu sonrasında arzu eden misafirlerimiz, ekstra düzenlenecek olan Provence Güzelleri: Nimes & Arles Turu (65 Euro) programımıza katılabilirler. Turumuzun ilk durağı Arles olacaktır. Fransa ‘nın en uzun 2. nehri olan Rhone Nehri ‘nin geçtiği ve Roma Tiyatrosu ile ünlenen Arles ‘in dar Fransız sokaklarında dolaşarak eşsiz resimler çekecek, Picasso ve Van Gogh’a ev sahipliği yapan Arles ‘te Van Gogh ‘un sıkça gittiği ve hatta resmini yaptığı kafeteryayı görme şansını yakalayacağız. Arles turumuz sonrasındaki durağımız Nimes olacaktır. Nimes ‘e varışımızla birlikte gerçekleştireceğimiz tur esnasında Palais de Justice, Arene de Nimes, Augustus Kapısı ve Nimes Antik Tapınağı görülecek yerler arasındadır. Tur sonrası Nice ‘e hareket ediyoruz. Nice ‘e varışımız ile birlikte gerçekleştireceğimiz panoramik şehir turumuz esnasında, Promenes Des Anglais Caddesi, Eski Nice bölgesi, Massena Meydanı, Çicek Pazarı, Adliye Sarayı görülecek yerler arasındadır. Şehir turu sonrasında Nice bölgesindeki otelimize transfer.
4 Gün: NİCE – (Mega Cote D’Azur: Cannes & St. Tropez & St. Paul De Vence) – MONACO & MONTECARLOSabah kahvaltısının ardından serbest zaman. Arzu eden misafirlerimizle birlikte ekstra olarak Mega Cote D’Azur: Cannes & St. Paul De Vence Turu & St. Tropez Turu (90 Euro) düzenliyoruz. Turumuzda ilk olarak St.Tropez ‘e hareket ediyoruz. St. Tropez, muhteşem marinası, tertemiz sokakları ile dünya jet sosyetesini ağırlayan gözde turizm ve eğlence merkezidir. 1956 yılına kadar küçük sakin bir balıkçı kasabası iken, kasabada çekilen ‘’ Ve tanrı kadını yarattı’’ filmi ile ün kazanan, “Fransız Rivierası ‘nın Mücevheri” olarak adlandırılan St.Tropez ‘de gerçekleştireceğimiz gezi sonrasında turumuzun ikinci durağı olan Cannes’a ulaşıyoruz. Fransız Rivierası‘nın en ünlü ve yaz aylarında düzenlenen Cannes Film Festivali sayesinde en önemli şehri olan Cannes, Avrupa‘nın en gözde, en çekici ancak buna karşın en pahalı ve lüks tatil mekanlarındandır. Pırıl pırıl bir denize ve altın rengi kumsallara sahip olan Cannes ‘da gerçekleştireceğimiz şehir turu esnasında ilk olarak kentin ilk yerleşim yeri olan eski şehri göreceğiz. Eski şehrin dar ve dolambaçlı ve trafiğe kapalı sokaklarında gerçekleştireceğimiz yürüyüş esnasında birçok hediyelik eşya dükkanını da görme şansınız olacak. Cannes sahili boyunca uzanan ve birçok lüks restaurant, mağaza ve otele ev sahipliği yapan La Croissette Bulvarı ve Meydadier Sokağı, gezimiz esnasında başlıca göreceğimiz yerler arasındadır. Turumuzun son bölümünde gezeceğimiz muhteşem manzaralara nazır bir tepede yer alan ve tam bir orta çağ mimarisine sahip olan Saint Paul De Vence köyünün ortasında 1615 yılından kalma tarihi çeşme yer almaktadır. Çeşmeyi kendine merkez alarak birbirine bağlayan dar sokaklar üzerinde yer alan taş binalarda ünlü ressamların prodüksiyonlarının satıldığı resim galerileri, bölgeye has zeytinyağı, lavanta, sabun ve el işi dükkanları yer alıyor. Surların dışında ise şapeller, mezarlıklar, zeytinlikler, bağlar ve bahçelerin içine gizlenmiş villalar ile muhteşem vadi manzarası sizleri bekliyor. Saint Paul De Vence gezimiz sonrasında Nice bölgesi otelimize transfer ve serbest zaman. Akşam üzeri Monaco & MonteCarlo gezimizi düzenlemek üzere hareket ediyoruz. Turumuzda ilk olarak Monaco Prensliği‘ne varacak, saray ve çevresini gezdikten sonra akşam lüks ve ihtişamın odak noktası Monte Carlo’ya geçeceğiz. Tur bitimi Nice bölgesindeki otelimize transfer.
5 Gün: NİCE – MONT BLANCSabah kahvaltısı ardından otelden çıkış işlemlerimizi tamamlıyor ve Mont Blanc ‘a doğru yola çıkıyoruz. 2240 metrelik zirvesi ile Alpler’in ve Avrupa ‘nın en yüksek dağı olan, zirvesinden yıl boyu eksik olmayan kar ve buz sayesinde “Avrupa ‘nın Çatısı“ olarak adlandırılan ve Avrupa jet sosyetesinin uğrak mekanı olan ve Alp Dağları ‘nın eteklerine kurulu Mont Blanc bölgesinde sunacağımız kısa bir mola ve çevre gezisi ardından Mont Blanc bölgesi otelimize transfer.
6 Gün: MONT BLANC – (İsviçre Güzelleri Turu: Lozan & Montrö & Chillon Şatosu & Gruyeres) – BERNSabah kahvaltısı ve otelden çıkış işlemlerimizin ardından Bern ‘e hareket ediyoruz. Yol üzerinde arzu eden misafirlerimizle birlikte ekstra olarak İsviçre Güzelleri Turu (65 Euro) programımızı düzenliyoruz. Turumuzda ilk olarak Chillon şatosunu görüyor ve fotoğraflıyoruz. Ardından Montrö’ye hareket ediyoruz. Yine ulusal tarihimizden çok iyi bildiğimiz Montrö, kaleleri, tarihi binaları ve doğal güzelliklerinin yanında müzik dünyası için de önemli bir şehirdir. Bir döneme damgasını vurmuş Smoke on the Water adlı şarkı Montrö’deki bir kumarhane yangınını anlatır, ayrıca hayatının son döneminde çalışmalarını burada sürdürmüş olan Freddy Mercury’nin de bir heykeli bulunur. Montrö ‘de gerçekleştireceğimiz panoramik şehir turu sonrasında Lozan‘a doğru yola çıkıyoruz. Şüphesiz ulusal tarihimizde çok önemli yeri olan Lozan, aynı zamanda orta çağın önemli piskoposluk merkezlerinden biridir. Lozan’da gerçekleştireceğimiz çevre gezisinin ardından turumuzun son durağı Gruyeres olacaktır. 2014 yılında İsviçre’nin en güzel köyü seçilmiş, dünyaca ünlü gravyer peynirinin anavatanı olan Gruyères. Orta Çağ karakterini günümüze kadar bozulmadan koruyan Gruyères, bölgeye ve bölgenin dünyaca meşhur peynirine adını veren, çiçeklerle süslü evleri ve sokaklarıyla masalsı bir köy. Saane Nehri’nin üst vadisinde, 800 m yükseklikte bir tepede yer alan köyde araba yasak. Peynir cennetine gelmişken İsviçre’nin meşhur yemeği Fondü yemeden dönmeyin. Gruyères’deki gezimizin ardından İsviçre ‘nin “De Facto” başkenti olan Bern ‘e varıyoruz. Bern, Avrupa ‘nın Orta Çağ ‘dan bu yana hiç bozulmadan kalmış yegane şehirlerinden birisidir. Bu tarihi dokusu nedeniyle UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi ‘nde yer almaktadır. İsviçre sınırlarında yer alan ve resmi dili Almanca olan Bern mimarisinde de Alman kültürünün etkisi görülür. Aare Nehri etrafında kurulu Bern ‘de gerçekleştireceğimiz panoramik şehir turu sonrası Bern bölgesi otelimize transfer.
7 Gün: BERN – THUN – İNTERLAKEN – LUZERN – HEİDİ ‘NİN KÖYÜ – LİECHTENSTEİN – BODENSEE / KONSTANZSabah kahvaltısının ardından otelden ayrılıyor ve Bern Kantonunun en büyük ve büyüleyici buzul gölü Thun’un kıyısında kurulu Thun şehrini ziyaret ediyoruz. 12. Yüzyılda inşaa edilmiş etkileyici Thun Kalesinin hakim olduğu, birçok görkemli binaya sahip pitoresk bir ortaçağ kenti olan Thun’un cazibesine kapılmaya hazır olun. Thun kalesi manzaralı Rathausplatz (Belediye Meydanı), 1500 yılları civarında inşa edilmiştir ve Thun’un tarihi merkezini oluşturur. Rathausplatz’dan kaldırımlarıyla ünlü Obere Hauptgasse’ye (Üst Ana cadde) geçiyor, dükkanları ve restoranları ziyaret edip; Aare Nehri kıyısında Mühleplatz'da (Değirmenyeri) mola verdikten sonra, ilkbaharda, çiçeklerle bezeli Thun’un Mühlenschleuse veya Scherzligschleuse isimli ahşap köprülerini geçip, nehrin dalgaları üzerinde sörf yapan sörfçüleri izleyip, Göl kıyısında Oberhofen Kalesi’ni fotoğraflayacağız. Thun gezimizin devamında Bernese Alpleri'nin tam ortasında, “İki göl arasında” anlamına gelen ve “yeryüzündeki cennet” olarak tarif edilen Interlaken’e varıyoruz. Aare Nehri'nin beslediği Thun ve Brienz gölleri arasında yer alan şehir sırtını şelalelerin süzüldüğü Eiger, Mönch ve Jungfrau dağlarına yaslıyor, karakteristik İsviçre evlerinin görüntüsünü klasik Alp dağları ile tamamlayan masalsı bir manzara sunuyor. Interlaken’deki kısa gezimizin ve şahane manzarayı fotoğraflamamızın ardından Luzern ‘e doğru yola çıkıyoruz. İsviçre ‘ninen popüler turist merkezlerinden biri olan, doğası ve yılın her dönemi gerçekleşen festivalleri ile ünlü Luzern kentinde gerçekleştireceğimiz şehir turu esnasında Pilatus ve Riga Dağı manzaralarını fotoğraflama şansını bulacak, eski evlerin bulunduğu eski şehirde Musegg Duvarı ve Aslan Anıtını görecek, şehrin simgesi Şapel Köprüsü ‘nü ve 17. YY ‘dan kalma Jesuit Kilisesi ‘ni göreceğiz. Luzern ‘de gerçekleştireceğimiz şehir turu sonrasında Heididorf ‘a (Heidi ‘nin Köyü) ulaşıyoruz. Hepimizin çocukluğunda tebessüm dolu bir anı bırakan ve Alp Dağları ‘nda dedesi ve en yakın arkadaşı Peter ile yaşayan sevimli kahramanımız Heidi ‘nin köyü, çizgi filmden hatırladığımız pek çok görüntüye sahip. Uçsuz bucaksız dağlar, yeşil çayırlar ve masala ve çizgi filme uygun konseptte düzenlenmiş Heidi Evi bizleri bekliyor olacak. Heididorf ziyareti sonrası Liechtenstein‘a hareket ediyoruz. Şatoları ile ünlü bu küçük Avrupa ülkesinde gerçekleştireceğimiz panoramik şehir turu ardından Konstanz/Bodensee ‘e ulaşıyoruz. Göl kıyısında gerçekleştireceğimiz kısa bir yürüyüş ve çevre gezisi ardından Bodensee bölgesi otelimize transfer.
8 Gün: BODENSEE – ZÜRİH – İSTANBULSabah kahvaltısının ardından otelimizden çıkış işlemlerimizi tamamlayarak, Zürih Havalimanı ‘na transfer gerçekleştiriyoruz. Bilet, bagaj teslim ve pasaport işlemlerinin ardından Pegasus Hava Yolları’nın PC 948 sefer sayılı uçuşu ile 10:55 ’de İstanbul’a hareket ediyoruz. Yerel saat ile 14:55 ’de İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı ‘na varış ve turumuzun sonu.
